Diderot Etkisi
Sanırım hepimiz zaman zaman ihtiyacımız olmayan şeyler alıyoruz. Ya da bazı dönemler satın alma dürtümüzün önüne geçmekte diğer zamanlara göre daha çok zorlanıyoruz. Eğer siz de benim gibi bu davranışlarımızın nedenini merak ediyorsanız Diderot Etkisi nedir, konuya nasıl bir açıklama getiriyor beraber öğrenelim.
Öncelikle Kim Bu Denis Diderot?
Biraz sonra etraflıca ele alacağımız Diderot Etkisi, Denis Diderot‘dan yola çıkarak geliştirilen bir kavramdır.
Denis Diderot, 1700’lü yıllarda Paris’te yaşamış bir yazar ve filozoftur.
Jean-Jacques Rousseau‘nun yakın arkadaşlarından biridir ve onun gibi Fransız Devrimi‘ne büyük katkı sağladığı düşünülür.
Ayrıca aydınlanma döneminin önemli eserlerinden biri olan Encyclopédie‘nin de baş editörüdür.
Fakat bu kadar başarıya rağmen ailesinin geçimini ancak kıt kanaat sağlayabilmiştir.
Hayatın ekonomik boyutuna kafa yorması da bundan kaynaklanır.
Diderot’nun Hikayesi Nedir?
Bahsettiğim gibi Denis Diderot hayatının büyük kısmında maddi güçlüklerle boğuşur.
Kızı evlenmek üzeredir fakat onun, kızının çeyizini hazır edecek kadar dahi birikmiş parası yoktur.
Filozofun sıkıntılarını duyan dönemin Rus Çariçesi 2. Katerina ona reddedemeyeceği bir teklifte bulunur.
Ve bu günün parasıyla 400bin TL gibi bir rakam karşılığında onun kişisel kitap koleksiyonunu satın alır. O ne de olsa, dönemin önemli aydınlarındandır.
Rahat bir nefes alan Diderot kendisini de ödüllendirmeyi unutmaz; fiyakalı kırmızı bir sabahlık alır. Ve işte her şey böyle başlar.
Bazen Tek Bir Şey Almak Bile Koca Bir Alışveriş Sarmalı Yaratabilir
Peki demin anlattığım hikaye ile alışveriş çılgınlığı arasında ne gibi bir bağ olabilir? Diderot etkisi denilen şey aslında o bağın ta kendisidir.
Filozof, Eski Sabahlığımdan Ayrıldığım İçin Duyduğum Pişmanlık isimli yazısında, aldığı yeni sabahlığın ardından nasıl bir alışveriş çılgınlığı yaşadığını anlatır.
Sabahlığı o kadar güzel ve havalıdır ki, üzerindeki diğer her şey ona eski ve demode görünür.
Sabahlığına uysun diye kıyafetlerinin hemen hepsini yeniler.
Olay üst başla da bitmez, çalışma sandalyesini, masasını, halısını, duvardaki sanat eserlerini bile değiştirir.
Kendi tabiri ile eskiden sabahlığının efendisi o iken şimdi yeni sabahlığı onun efendisi olmuştur. Ve ona sürekli yeni bir şeyler almasını emreder.
Satın aldığı onca şey nedeniyle tahmin edebileceğiniz gibi kraliçeden gelen para da kısa zamanda suyunu çeker.
İşte masum gibi görünen o tek bir satın almayla başlayan bu domino etkisi, Diderot etkisidir.
Tıpkı o yeni akıllı telefonun ardından alınan orijinal kılıf ve kablosuz kulaklık ile şarj standı gibi.
Ya da o yeni bikininin ardından alınan plaj çantası, parmak arası terlikler ve güneş gözlükleri gibi.
Gitmeden Önce;
◎ Diderot Etkisi yazısını beğendiyseniz Genel Kültür bölümüne göz atmak isteyebilirsiniz.