Sonunda Lapland
Genellikle gittiğim, gördüğüm yerleri azıcık sindirip, bir ay içerisinde – tadı hala damağımdayken – yazmayı seviyorum ama siteyi yeni platforma taşıyayım derken Lapland‘e bir türlü sıra gelmedi.
Neyse efendim, geç olsun güç olmasın diyerek başlıyorum (5 ay sonra) yazmaya. Merak edenlere, gitmek isteyenlere, sıcaktan bunalanlara biraz faydam dokunsun.
Ne Zaman Gitmeli ?
Biz Şubatı Marta bağlayan hafta gittik ki çok isabetli bir karar vermişiz. Hava oldukça güzeldi. Güneş sık sık yüzünü gösterdi. Kar da kaymak için ideal yumuşaklıktaydı.
Finliler de zaten Lapland’e bu yüzden genellikle bu tarihlerde gidiyor.
Ha ama çok kar meraklısı değilseniz Haziran itibariyle de gidebilirsiniz. Bisiklet turları, hiking rotaları, kamp alanları, parklar, göller… Yazın da yapılacak, görülecek pek çok şey var.
Tam Olarak Nereye Tekabül Eder?
Hemen sıkça düşülen bir hatadan bahsedeyim: Lapland deyince insanlar genellikle oranın tek bir yer, tek bir merkezden ibaret olduğunu düşünüyor.
Halbuki Lapland 100.000 km kareyi aşan (Finlandiya’nın en büyüğü), içinde 4 şehir ve 10 kasaba bulunan kocaman bir bölgenin adı.
Hatta Swedish Lapland diye geçen, İsveç topraklarında kalan bir kısmı da var.
O yüzden bir kaç günlüğüne gidecekseniz, neresine gitmek istediğinizi seçmeniz gerekiyor.
Lapland’de Nereyi Seçtik?
Finlandiya dümdüz denilebilecek bir ülke. Gölü bol ama pek dağlık olduğu söylenemez.
O yüzden bir değişiklik olsun, dağ olsun, kayak olsun, outdoor aktivitesi bol olsun dedik. Aşırı kuzeye çıkmayalım, şehir merkezinde olmayalım, doğaya karışalım istedik.
Böylelikle ilk etapta alternatifleri Levi ve Ylläs olmak üzere ikiye indirdik.
Sonra baktık Levi en büyük kayak merkezi, her seviyeye uygun pisti var, derli toplu – sevimli bir yer, ayırca konaklama alternatifi, pubı, restoranı da bol, hadi oraya gidelim dedik.
Ulaşım ve Konaklama
Öncelikle, kardeşim Finlandiya‘da yaşadığı ve eşi de Finli olduğu için Lapland’e tam olarak bir turist gibi gitmediğimi belirteyim. Halihazırda Pori‘de onların yanındaydım.
Pori’den uçakla mı yoksa trenle mi gitsek dedik ama ikisi de (özellikle 3 kişi için) oldukça maliyetliydi. Otobüsle gitmeyi de bizim gözümüz yemedi. Bir yandan da konaklama kısmını düşünüyoruz tabi.
Dedik lüks bir yerlerde kalmayalım. Onun yerine bütün gün dışarıda olalım, paramızı aktivitelere, yemeye, içmeye, gezmeye ayıralım.
Otel yerine kulübe kiralayıp ( Finlandiya’da yaygın bir konaklama şekli) orada mı kalsak dedik ama, onun da bazı dezavantajları var. Havlu, çarşaf ya da uyku tulumu, şampuan falan götürmek gerekiyor, buzdolabını kendiniz dolduruyorsunuz, evi çıkarken temizleyip bırakıyorsunuz vs… Bizim kafalar iyice karıştı tabi.
En sonunda verdiğimiz karar şu oldu: Kulübede kalalım, arabayla gidelim, maceranın dibine vuralım!
Aslında kulübede kalalım kısmına karar verince, ulaşım da kendi kendine çözülmüş oldu.
Çünkü havluydu, çarşaftı, yiyecekti derken yükümüz arttı, valizlerimiz büyüdü hem de diğer ulaşım seçeneklerine göre araba 3 kişi için çok daha ucuz kaldı.
Ama sonra bir hesapladık arabayla gidişimiz 12 saat! ‘Hava erkenden kararıyor, kar – buz nasıl olacak?’ derken bir karar daha verdik!
Madem 40 yılın başında Lapland’e gidiyorduk, altımızda arabamız vardı ve hedef Levi idi, o zaman yolda mümkün olduğunca çok yer görmeliydik.
Sonuçta rotamız, ulaşım ve konaklama planımız netleşti: Oulu’da 1 akşam, yol üstü Kemi’de Ice Castle, Levi’de 3 akşam, dönüşte Rovaniemi’de 1 akşam. (Detaylara sonra değineceğim.)
Valiz Hazırlamaca
Bu kısmı özellikle koymak istedim çünkü Lapland’in kışı biraz çetin taktir edersiniz. Bir kaç tavsiyede bulunmak istiyorum naçizane.
● Kat kat kalın giyinip hareket kabiliyetinizi kısıtlamak yerine mutlaka ince, alt üst takım bir termal içlik alın.
● Bere haricinde, rüzgarlı günler için sadece gözlerinizi açıkta bırakan kar maskelerinden edinin. (Ninja maskesi demek de mümkün.)
● Benim kalın pantolonum var demeyin mutlaka pofuduk kayak pantolonunuz olsun. (incesi de kurtarmaz)
● Bilek hizasında, bağcıklı botlar yerine daha uzun, tek parça kar çizmesi alın.
● Dışarı çıkarken sırt çantası tercih edin. Yedek eldiven bulundurun.
Benim şansıma orada olduğum tarihlerde spor mağazalarında %70’e varan indirimler vardı. Hepsini çok makul bir fiyata hallettim. Gitmeyi kafaya koyanlar indirim dönemi, kıyafetlerini önceden hazır etsinler.
Son olarak fotoğraf makinesi ve güneş gözlüğü almayı da unutmayın!
Yazının 2. bölümüyle en kısa zamanda görüşmek üzere.
Bu postu beğendiyseniz Seyahat bölümüne göz atmak isteyebilirsiniz.