Levi, Lapland
İlk bölümde Lapland‘in neresine gitmeye karar verdik, ulaşım ve konaklama planımızı nasıl yaptık, rotamızı nasıl oluşturduk detaylarıyla bahsettim.
İkinci bölümde rotamızın ilk ayağı olan Oulu ve Kemi Snow Castle ziyaretimizi anlattım.
Bu bölümü ise 3 dolu gün geçirdiğimiz ve asıl durağımız olan Levi‘deki ilk günümüze ayırıyorum.
★ Eğer kaçırdıysanız, yazının
1. bölümüne bu link üzerinden
2. bölümüne ise bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Volvo Duett
Kemi Snow Castle‘dan çıkıp Levi’ye varmamız akşam saatlerini buluyor.
Yolculuğumuzun son iki saati kar altında ve karanlıkta, biraz ürkütücü şartlarda geçiyor. Bir taraftan da tatlı bir heyecan…
Levi‘ye ulaşır ulaşmaz anahtarımızı alıp kiraladığımız kulübenin yolunu tutuyoruz; eşyalarımızı yerleştiriyoruz.
Biraz yorgunuz haliyle. Erkenden başlatmaya kararlı olduğumuz ertesi gün için enerji toplamamız lazım.
Soğuk havanın, karın ve bahçedeki barbekünün keyfini çıkardıktan sonra, erken yatmaya karar veriyoruz.
Sonunda Levi’deyiz!
Levi, Finlandiya’nın en büyük kayak merkezi. Arctic Circle yani Kuzey Kutup Dairesi’nin 170 km kuzeyinde kalıyor.
Bağlı olduğu Kittilä‘ya, bizim gibi araba çılgınlığına girmeden, uçak ile de gelinebiliyor.
Son derece derli toplu, ufak bir merkezi var. Dağ evi görünümündeki binalar, etrafındaki butik otel ve ahşap kulübeler son derece sevimli görünüyor.
Hemen dibinde özellikle yeni başlayanlar için ideal bir kayak pisti var.
Ama bu pistin haricinde, ekipmanlarınızla otobüse binerek civardaki biraz daha advanced pistlere de rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz.
Kayma konusunda niyetimiz ciddi. Ama psikolojik olarak kendimizi birazcık daha hazırlamamız gerekiyor. Hiç birimiz bu konuda usta değiliz.
Kar-mobil & Ren Geyiği Çiftliği
Levi’de yakın civarı görebileceğiniz pek çok farklı tur alternatifi var.
Yapana lafımız yok ama Husky ya da Ren Geyiği ile kızak üzerinde dolaşmak prensip olarak bize çok uygun gelmiyor. O yüzden kar mobil kiralamaya karar veriyoruz.
Yaklaşık 15 araçlık bir grupla, karlarla kaplı ormanlık araziden Ren Geyiği çiftliğine gidiliyor. 45 dakika gidiş, çiftlikte yarım saat kahve molası ve 45 dakika dönüş olmak üzere toplam 30 km, yaklaşık 2 saat.
Rüzgar geçirmez tulum, kar maskesi ve kask tedarik ediyorlar.
2 kişi, tek kar mobil ücreti yaklaşık 80 Euro. Farklı rotalar da var; fiyatlar turun uzunluğuna göre değişebiliyor.
Soğuk hava ve adrenalin nedeniyle dönüşte kurtlar gibi açız. Kendimizi merkezdeki restoranlardan birine atıyoruz.
Kuzey mutfağından bir şeyler denemek mümkün tabii ama ben bu akşamlık bildiğimden şaşmıyorum.
Buranın bir diğer özelliği de diğer restoranlara göre biraz daha geç kapanıyor olması.
★ Panimo & Pub‘ın Foursquare sayfasına bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kuzey Işıkları
Yemeklerimizi yedikten sonra eve döndüğümüzde bizi hoş bir sürpriz bekliyor.
Hiç bir yere yürümeden, özel bir çaba sarf etmeden, tam da kaldığımız kulübenin önünden kuzey ışıkları beliriveriyor.
Bakmayın, kuzey ışıkları üzerinden ciddi bir turizm dönüyor ama öyle denk gelmek çok da kolay değil. Garip bir hissiyat, sanki gökyüzü göbek atıyor gibi…
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
Bu yazıyı beğendiyseniz Seyahat bölümüne göz atmak isteyebilirsiniz.
